5 Aralık 2012 Çarşamba

Cildiniz İçin Yapabileceğiniz En İyi 40 Şey

Hazırladığımız bu ipuçlarıyla ciltve vücut için yapman gerekenleri sana hatırlatıyoruz.

Cildin sivilceye yatkın olabilir ya da çok hassas bir cilt tipine sahip olabilirsin. Hatta belki de henüz cilt tipinin ne olduğunu bile tam çözememişsindir. Dermatoloji uzmanlarının önderliğinde hazırladığımız 40 cilt güzelleştirme sırrını okuduktan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Cildin o kadar güzel görünecek ki, sürekli makyajsız gezmek isteyeceksin.

1/ İçeriği hapset
Bir ton para döktüğün ürünlerin aktif içerikleri cildinde sandığın kadar uzun süre kalmıyor. Women’s Health’in Dermatoloji Danışmanı Dagmar Whitaker, “İçeriğine kanıp aldığın ürünlerin aktif bileşenlerinin cildine hapsolmasını istiyorsan ürünü uyguladıktan sonra nemlendirici kullan” diyor. Hyalüronik asit ya da gliserin içeren ürünler cildinin elastikiyetini korumaya da yardımcı olacak.

2/ Kırmızılara ağırlık ver
Yapılan araştırmalar her gün beş yemek kaşığı domates püresinin güneşin zararlı etkilerini vücuttan uzak tuttuğunu gösteriyor. Domatese rengini veren likopen pigmentinin güçlü bir antioksidan olduğu ve vücudunda güneşin etkilerine karşı zırh etkisi göstereceğini düşünürsek günlük diyetine domatesi ekleme önerimizi bir kere daha düşünürsün belki (domatesi pişirirsen vücut esas içeriği daha kolay emer). SPF’li ürün kullanmak için kendi kendine bahaneler uyduruyorsun ama en azından artık en sevdiğin İtalyan restoranını daha sık ziyaret edeceksin.


3/ Strese meydan oku
Seni strese sokmak için söylemiyoruz ama stres cildini adeta altüst ediyor. University of Manchaster’ın araştırmacıları bu durumu çoğumuzun rüyalarını kaçıran stres unsuru ile kanıtladı: Topluluk huzurunda konuşma yaptırarak. Sunum öncesi ve sonrasında konuşmacının kalçasından alınan deri parçalarının hücresel aktiviteleri incelendi. Stres altındaki derinin, bağışıklık sistemini düzenleyici hücrelerinde yüzde 16,4 düşüş olduğu gözlendi. Stres üzerine yapılan bir başka araştırma da sivilcelenme ve cildin bozulmasına sebep olduğunu gösterdi. Bu da demek oluyor ki cildini PowerPoint krizlerinden korumalısın. Fakat eğer sürekli baskı altındaysan cildine çok iyi bakman gerektiğini tekrar hatırlatalım.

4/ Cipsten uzak dur
Akne problemi yaşayan 23 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, deneklere 12 hafta boyunca yüksek protein, düşük glisemik indeks diyeti uygulandı. Sonuç mu? Deneklerin cildi daha iyiye gitti ve kontrol için yüksek karbonhidrat diyeti yapanlara oranla yüzde 21,9 daha az sivilce görüldü. Buna ek olarak düşük karbonhidrat diyetinin kilo kaybı da sağladığı biliniyor. Araştırmacılar bunun kilo kaybından mı yoksa beslenme düzeninden mi kaynaklandığını tam olarak çözemese de besinlerin cildinde değişiklikler meydana getireceği apaçık ortada. Bu yüzden yüksek glisemik indeksli yiyecekleri (cipsler ve şekerli yiyecekler gibi) kesip yağsız proteinlerle beslenmeye özen göster.

5/ Bakterilere özel davet
Terlediğin zaman vücudun daha fazla sebum üretmeye başlar (gözenekleri tıkayan en önemli etken). Eğer öğlen yaptığın egzersizlerin ardından gelen duş alma faslını es geçmek istiyorsan, bunu yapma. Bakteriler için terli ve yağlı ortam biçilmiş kaftandır. Dolayısıyla sen duş faslını atladığında sivilcelere davetiye çıkarmış olursun. Seni terleten her aktivitenin ardından vücudunu yağlardan arındıracak glikolik ve salisilik asit içeren bir ürünle soğuk duş al.

6/ Ucuzuna git
Gereksiz bir sürü içerikle dolu, pahalı temizleyicilere para saçmaya gerek yok. Çok pahalı olmayan bir temizleyici de aynı işlemi yapabilir çünkü aslında ürün cildine o kadar az süre temas ediyor ki işlevini yerine getirecek zamanı olmuyor. Bunun yanı sıra kimi ucuz içerikler alerjik reaksiyonlara sebep olabilir (örneğin nane ve okaliptüs). Pahalı olmayan gliserinli bir ürün kullan. Böylece hem cildini yağ, kir ve ölü deriden arındıracaksın hem de aslında cildin için gerekli olan yağları yıkamış olmayacaksın.

7/ Dudakları boya
UV koruyuculu dudak balmından bahsediyoruz, kıpkırmızı bir rujdan değil elbette. Dudaklar (tabii bir de göz çevresi ve göğüs) vücuttaki en hassas bölgelerden biridir. Koruyucu pigment olan melanin içermediği için ekstra korumaya ihtiyacı vardır. Buna rağmen çoğumuz gerekli korumayı yapmıyoruz. Whitaker, “Bu çok kötü bir haber çünkü cilt kanseri orijinini dudaklardan alıyor ve özellikle daha agresif ve yayılmaya eğilimli oluyor” diyor. Güneş koruyuculu bir dudak balmı kullanarak onları koru. Aromalı olan dudak ürünleri sende yalama hissi uyandıracak ve tükürük de dudaklarını daha çok kurutacak. Bu sebeple aromalı ve tatlı dudak ürünleri kullanmaktan vazgeç.

8/ Antioksidan
Antioksidanlı bir ürüne başlamak için kaz ayaklarının ilk belirtilerini bekleme. Sandton Aesthetic Institute’den Nicolette Harmse, “20’li yaşlarındaki kadınlar bile hamile olmadığı sürece retinoidli ürün kullanmalı” diyor. Sebebine gelince; A Vitamini içeren retinoidler güneşin etkilerini ve erken yaşlanmayı tersine çeviren ve ciltte etkisini birkaç ayrı şekilde gösteren önemli içeriklerdir. Cildin yenilenmesini hızlandırır ve kırışıklıkları önlemek için kolajen üretimini destekler.

9/ Süt mü? Hayır, soya!
Sivilcelerin varsa, süt buna yenilerini ekleyebilir. Yapılan üç büyük araştırma ergenlik çağındakilerin süt tükettikçe sivilcelerinin de arttığını gösterdi. Araştırmacılarsa bunun nedeninin ineğin sütle salgıladığı bir hormondan kaynaklanıyor olabileceğini söylüyor. Araştırmacılar 20 ve 30’larında olan kadınların da bundan etkileneceğini söylüyor. Çalışmaları yöneten Onkolog Clement Adebamowo, “Eğer süt içmeden duramayanlardansan ve sivilcelerin de durmadan sorun çıkarıyorsa belki de süt içmeyi bir süreliğine bırakmalısın” diyor. İnek sütü yerine soya sütü içmeyi dene.

10/ Tüy savaşı
Acısız ve ucuz tüy aldırmak sana hayal gibi görünebilir. Fakat şu an sana reddedemeyeceğin bir öneride bulunacağız. Bioder Tüy Azaltıcı Vücut Serumu (Eczanelerde, 69 TL) gibi günlük uygulanan tüy gelişimini minimuma indiren bu serum oldukça işine yarayacak. Bu da demek oluyor ki yalnızca bacaklarını tıraş etmekten kurtulmayacak aynı zamanda kollarındaki tüylerden de kurtulacaksın. Lazer epilasyonla kullanacak olsan bile, lazerin etkisini daha fazla gözlemleyeceksin.

11/ Kızarıklıkları yok et
Rosacea sıkıntısı çeken milyonlarca kişiden biriysen bu rahatsızlığı alkol, aşırı baharat ve güneş ışınlarının tetiklediğini de biliyor olman gerekir. Araştırmacılar rosacea hastalarının yüzünü sonik cilt bakımı fırçasıyla yıkamasının cildini sakinleştireceğini açıkladı. Hafifçe peeling etkisi yaratan bu fırça yüzdeki yanmayı da hafifletiyor.

12/ Naturele kay
Tüm markalar organik ya da doğal olma yolunda ilerliyor. Eğer kullandığın ürünün çevreci ve doğal standartları içinde olması senin için o kadar önemliyse, üzerinde organik onay damgası olan ürünleri satın almalısın.

13/ Spesifik düşün
Vücudun her bölümü için ayrı krem kullanmak biraz fazla para savurmak gibi gelebilir. Mesela yüz kreminin dışında bir göz kremi satın alman şart mı? Elbette şart. Sandton Aesthetic Institute’den Zama Chiliza “Göz çevresindeki deri fazla hassastır ve kullanılan ürünün içeriğinin de hafif olması gerekir” diyor. Göz kremleri genelde retinol, AHA ve glikolik asit gibi alerjik içerikleri daha az bulundurur.

14/ İki kat korun
Yüzüne uyguladığın UV koruyucu kremin dışında vücuduna da en az bir yemek kaşığı SPF 30 güneş kremi uygulamalısın. Eğer koruma işini sağlama almak istiyorsan 50+ bir ürün de tercih edebilirsin. Fondötenini uygulamanın ardından sahile indiğinde makyajlı olman demek güneş kremini yeniden uygulamayacağın anlamına gelmiyor.

15/ Bacakları parlat
Pürüzsüz bacaklar elbette seksi görünür ve sağlıklıdır. Chiliza, “Alt bacakta meydana gelen kesik ve çiziklerin iyileşmesi zaman alır ve iltihaplanmaya daha eğilimlidir” diyor. Minik çiziklerden bakterilerin girmesini önlemek için her gece muhakkak nemlendirici uygula. Daha da önemlisi bakteri oluşumunun en fazla gerçekleştiği pedikür salonlarına uğramadan iki veya üç gün evvel bacaklarını tıraşla ki olası bir kesik için yeterli iyileşme vakti tanımış olasın.

16/ O kadar karışık değil
Artık her kadın kendi bakım rutinini neredeyse oturttu. Yani her kanının bir nemlendiricisi, serumu, yüz yıkama jeli ve peelingi var. Buraya kadar her şey normal. Peki ya içerikler? Journal of Cosmetic Dermatology’nin editörü Zoe Diana Draelos, her ürünün en fazla 10 farklı içerikten oluşmasına dikkat etmeni öneriyor çünkü ürünün içeriği ne kadar az ise, cildin için o kadar az probleme neden olacak. Her uygulamanın ardından en az beş dakika bekle ki bir sonraki aşamada kullanacağın ürünün etkisini azaltmayasın. Sabahları bakım rutinini biraz daha geniş bir zamana yay ve cildinin kullandığın tüm ürünlerin nimetinden yeterince faydalanmasını sağla.

17/ Yüze dikkat!
Sen uyurken, serum, nemlendirici, göz kremi gibi yatmadan önce sürdüğün bakım ürünleri yastık yüzüne bulaşır. Bu da bakteri oluşumuna davetiye çıkarır. Mantis Wellness and Spa’nın müdürü Peta-Lynn O’Brein, haftada bir kere nevresim takımını değiştirmeni öneriyor. En azından temiz bir yastık yüzü kullanman bu yapış yapış şeylerin ve onlarla beslenen bakterilerin gözeneklerini tıkamasına engel olur.

18/ Sahtesi de zararlı
İşte sana hiç hoşlanmayacağın bir ironi: Bronzlaştırıcı losyon uyguladıktan sonra ilk sekiz saat boyunca serbest radikallerin gazabına uğramaya daha elverişli olursun. Araştırmacılar cilt örneklerinin üzerine bronzlaştırıcı içerik olan dihidroksiaseton’u (DHA) sürdükten 40 dakika sonra serbest radikal seviyesinin arttığını gözlemledi (uygulanmayan cilde oranla yüzde 180 daha fazla). Diğer bir bronzlaştırıcı içerik eritruloz buna benzer bir sonuç ortaya koydu. Buna istinaden araştırmacılar bu tür bronzlaştırıcı içeriklerin cilt ile teması sonucunda güneş ışığına maruz kalındığında ortaya çıkan serbest radikallerin açığa çıktığını fark etti. Vücuduna hoş ve sağlıklı bir bronzluk katmak istiyorsan bronzlaştırıcı sürdükten sonra en az 12 saat güneşe çıkma. Kremi sürdükten sonra vücudunun iyice emebilmesi için bir süre üzerine kıyafet de giymemeni öneriyoruz.

19/ Senin numaran kaç?
Bugüne kadar güneş koruyucunu aklına estiği gibi kullanıyordun. Hatta belki sana göre yüksek rakamlı SPF koruyucun seni güneşten en iyi koruyandı. Fakat sana yanıldığını söyleyebiliriz. SPF 15 özellikteki bir krem seni UVB ışınlarından yüzde 94 korurken, SPF 30 özellikli olanı yüzde 98 korur. SPF 50’ye gelecek olursak o da yüzde 100 koruma sağlıyor. Akıllıca bir öneri istiyorsan, çinko oksit içeren geniş spektrumlu bir ürün kullanarak güneşin zararlı etkilerini kendinden uzak tutabilirsin. Helioplex isimli içeriğin bulunduğu ürünler seni fazlasıyla memnun edecek.

20/ Uyumadan önce
Sen uyursun ama cildin uyumaz. Seni güzelleştirmek ve hücrelerini yenilemek için çalışır durur. Bir noktada senin de ona yardımın dokunmalı elbette… Nasıl mı? Yatmadan önce cildini profesyonelce temizleyip bakımını yaparak. Büyüme hormonlarının en aktif salgılandığı saatlerde (01.00-02.00) cilt aktif olarak hücre yenilenmesi ve kolajen dokusu üretimi ile uğraşır. Dolayısıyla gündüz bakımını es geçsen bile gece bakımını sen sen ol ihmal etme.

21/ Çikolataya saldır
Araştırmalar birkaç parça bitter çikolatanın (sütlü olanlar fazla yağlı ve şekerli) cildini, flavonol ve araştırmacıların UV ışınlarını absorbe ettiğine inandığı koruyucu besinler ile sarıp sarmaladığını söylüyor. Aynı zamanda cilde pompalanan kan miktarını arttırarak daha göz alıcı bir cilde kavuşmanı sağlıyor. 12 hafta boyunca her gün flavonoidce zengin kakao ile beslenen kadınlar, periyodun ardından daha yumuşak, daha az alerjik ve güneş ışınlarından daha az etkilenen bir cilde sahip olduğunu söyledi.

22/ Kimseye güvenme
Biz sana cilt sağlığıyla ilgili bilgiler versek de sen yine de dermatologuna görünmeyi unutma. Vücudunda gözlemleyeceğin renk değişiklikleri ve ben oluşumlarını yok saymaya gelmez. Melanoma, 20-39 yaş arası kadınlar arasında görülen en yaygın üçüncü kanser türü. Hemen en yakın merkezde Kanser Tarama Testi yaptır. Güneşin zararlı etkilerinden de kendini korumaya devam et.

23/ Denerken temkinli ol
Bir kozmetik mağazasına gittiğinde ya da kuaförde test ürünlerini denerken onları senden önce birçok kişinin ellediğini, sürdüğünü ve kullandığını unutma. Daha önce başkalarının da denemiş olduğu ruj, göz farı, allık ve fondötenler, bakterilerin üremesi için fazlasıyla uygun koşullara sahip. Dolayısıyla bir ürünü denerken kesinlikle göz, dudak ve burun kenarına yaklaştırma. Kullanacaksan üzerine alkollü bir sprey sıkıp biraz kurumasını bekledikten sonra ve tek kullanımlık sünger, fırça veya pamuk yardımıyla dene.

24/ Sakın sıkayım deme
Sivilceleri patlatmak cildini güzelleştirmez aksine işleri daha da yokuşa sürmene neden olur. Onları sıktığın zaman görüntünün daha iyi olacağını düşünmeni anlıyoruz. Üstelik de sivilce suratının tam da orta yerinde kıpkırmızı, kabarık ve iltihaplı bir hale geldiyse… Fakat böyle bir sivilceyi sıkmak demek iltihap ve bakteri karışımını daha da derinlere göndermek anlamına gelir. Bu da o sivilcenin cildinde leke oluşturması demektir. Sivilce izleriyle aylarca dolaşmaktansa (bir izin cildini terk etme süresi yaklaşık sekiz ay kadardır) birkaç sivilceyle geçici bir süre dolaşmak daha akıllıca olur. Zor olsa da bırak sivilceler olduğu yerde kalsın. Fakat siyah ve beyaz noktaları dikkatlice sıkabilirsin.

25/ Bırakma zamanı geldi
Women’s Health gibi bir dergi okumayı tercih ediyorsan sağlığına da önem veriyorsun demektir. Sigaranın bilinen zararlarının (akciğer kanseri, kalp krizi, amfizem) üzerinden tekrar tekrar geçmemize gerek yok. Sana bilmediğin sonuçlardan bahsedelim. Sigaranın güneşin bile göremediği bölgelere nüfuz ettiğini düşün. Ve bir de sigara içen kişilerin cildinin git gide sarımtırak bir renk aldığını… Güneş ışınlarının yanında kırışıklıklara yol açan en önemli faktör olduğunu da tabii ki. Kısacası sigara, seni içten içe yaşlandırıyor.

26/ Doğalı tercih et
Sivilcelerinin tedavisi için A Vitamini takviyesi alıyor musun? Bir kere daha düşün! Aşırı dozda alınan A Vitamini böbreklerde birikerek ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. İyisi mi sen A Vitaminini yediklerinden al. A Vitaminini alabileceğin en önemli kaynaklar; yeşil yapraklı bitkiler (ıspanak ve su teresi gibi) ve turuncu sebzeler (tatlı patates, kabak, havuç). Bu tür besinlerden alacağın vitaminler sivilcelerini geçirirken, sağlığını da tehlikeye atmayacak.

27/ Alerjik duruma özel
Alerjik ve çabuk kızaran cildini ehlileştirmek istiyorsan hemen evinin yakınlarındaki bir eczaneye gidip reçetesiz hafif bir kortizollu krem ya da merhem alıp birkaç gün boyunca semptomlar geçene kadar kullan. Fakat bunu alışkanlık haline getirmen yanlış olur. Zira lokal steroidler sürekli kullanımda sivilcelenmeye ve cildin incelmesine sebep olabilir. Reçeteli ağır steroidleri ise dermatologun önermeden kullanma.

28/ Tüm yüzüne odaklan
Eğer sivilce tedavi sürecin devam ediyorsa sen onları her an kontrol etsen de, bir gecede iyileşmeyeceğini de biliyor olman gerek. Sürekli olarak aynaya bakıp onları kontrol etmek seni ve cildini daha fazla strese sokacak. Örneğin ayna karşısında makyaj yaparken gözlerinle sivilcelere odaklanmadan makyajını tamamla. Acne for Dummies kitabının yazarı Herbert P. Goodheart, “Yüzünün görünümünü kafana takmadığında sivilcelerin yüzünü ne denli çabuk terk ettiğine sen bile şaşıracaksın” diyor.

29/ Faydalarını düşün
Güneş ışınlarından yüzde 100 korunmak sandığın kadar iyi bir fikir değil. Zira cildini beslemek açısından bir miktar güneşe ihtiyacın olacak. Günün ilk saatlerinde tenine kısa periyotlarla davet edeceğin güneş ışınları çok hassas ciltlerde bile D Vitamininin salınmasını sağlıyor. UV ışınlarından kendini korumak için güneşe hiç çıkmadığın anlarda ise kendini daha sinirli, aç ve depresif hissetmen kaçınılmaz. Dahası bu koşullarda cildin, güneşin kaçtığın zararlı ışınlarına daha hassas hale gelecek. Bu süreçte başından şapkayı gözünden gözlüğü eksik etme.

30/ Kimyasallara dikkat
Şampuan, cilt ürünleri ve sabunlardaki ağır kimyasallar cildinde alerjik durumlara sebep olabilir. Evet, cilt bakımı ürünlerinin içeriğindeki koruyucu ve antibakteriyel ajanlar zararlı bakterileri öldürür. Fakat aynı zamanda vücudunda emilimi ve yağ salgılanmasını tetikleyen enzimleri de aktif hale getirir. Sonuç ise ciltte lokal kuruluk, aşırı hassasiyet ve güneş ışınlarına karşı aşırı duyarlılıktır. Bu tür ağır kimyasal içerikli ürünler yerine doğal ürünler tercih et.

31/ Cilt tipini belirle
Cilt tipinin hangi kategoriye dâhil olduğu hâlâ bir şaibe mi? O zaman bu duruma biraz açıklık getirelim. Öncelikle parmağını cildinde gezdir. Yağ ve sudan oluşan bu tabakadaki sebum oranın cildinin tipini belirleyen esas faktördür. Sebum oranı az ise kuru cilt tipine sahipsin yani cildin ince ve gözeneklerin küçük. Görünümü mat ve sert, dokusu ise kuru ve pütürlüdür. Banyo sonrasında kızarıklık ve kaşıntılar oluşur. Sebum oranı fazlaysa cildin yağlı demektir. Yani gözeneklerin çıplak gözle görülebilecek kadar geniş, cildinin görünümü ise yağlı ve parlaktır. Oldukça dayanıklı ve en geç yaşlanan cilt tipidir. Fakat çabuk sarkar. Karma cilt tipine sahipsen alın, burun ve çene bölgen yüzünün diğer bölümlerine göre daha fazla sebum üretiyor demektir. Normal cilt tipinde ise gözeneklerin açıklığı normal düzeydedir. Görünümü taze ve sağlıklıdır. Dokusu ise yumuşak ve pürüzsüzdür. Artık kafanda kendi cilt tipinle ilgili bir profil belirlendiyse satın alacağın ürünleri de gönül rahatlığıyla seçebilirsin.

32/ Stresten uzak dur
Üç farklı stres tipi vardır ve üçü de cildi farklı şekillerde etkiler. Ruhsal stres ciltte nemin kuruması şeklinde reaksiyon gösterir. Bunun yanı sıra incelme kuruluk ve cilt dokusuna besin akışını sağlayan mikrokanalların daralması, kırışıklık ve stres çizgileri ile sonuçlanır. Duygusal stres, sinir ve gerginlik sonucu yüz kızarmasına sebep olur. Bu da cilt ile duygular arasındaki bağı daha açık bir şekilde ortaya koyar. Duygusal stres kronikleşirse sivilce ve güneşe hassasiyet artışı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Fiziksel stres ise aşırı egzersiz, fazla çalışma ve vücudun gergin bir periyoda girmesi sonucu oluşur. Tıpkı ruhsal stres gibi ciltte kuruma ve yaşlanmaya neden olur. Stresin bedeninde ne gibi etkiler oluşturduğunu da detaylı şekilde öğrendiğine göre artık kendinden uzak tutmaman için hiçbir sebep yok.

33/ Nem her şeydir
Cilt katmanlarını en içten dışa kadar nemli tutmak son derece önemli. Bu sayede cildinin kurumasını önler ve cildin yüzeyi için gerekli besini sağlarsın. Bunun için bolca su tüket. Kışın sıcak su içmek, kanalların açılarak toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Eğer hassas bir cildin varsa içtiğin suyun oda sıcaklığında olmasında yarar var. Cildinin nemini koruması için diyetine sebze, tatlı ve sulu meyveleri ekle. Zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tükettiğinden emin ol.

34/ Cildini besle
Cilt tipine göre aldığın besinlerin yanında cildinin güzelliğini arttıracak bu yiyecekleri de mideye indirsen iyi edersin. Yeşil yapraklı sebzeler; süt, tofu, çekirdek gibi sindirimi kolay olan proteinler; zengin çinko içeriği ile kinoa; beta-karotence zengin havuç ve kiraz. Badem ve ceviz protein ve yağlı içerikleriyle cildi destekler. Zerdeçal gibi cildi besleyen, kanalları temizleyen karabiber, hücre dönüşümünü düzenleyen rezene gibi baharatlar… Antioksidanca zengin tüm meyve ve sebzeler cildinin ışıltısını arttırmak için tüketebileceğin besinler. Konserve ve dondurulmuş olanlardan uzak dur, tazeleri tercih et.

35/ Ne kullanmalı?
Eğer fazla egzersiz yapıyor ve terliyorsan fondöten ve makyajını temizle. Durduk yerde gözeneklerine savaş açmanın hiçbir anlamı yok. Nemlendirici ve fondöten seçerken hakkını SPF özelliği olanlardan yana kullan. SPF’li ürün kullanan 40, 50 ve 60’lı yaşlara merdiven dayamış kadınların ne kadar genç göründüğüne defalarca kere şahit olmuşsundur. Cilt bakım ürünlerini cilt yapına göre seç. Örneğin yağlı bir cilde sahipken su bazlı bir ürün kullanacağına, yağ bazlı ürün kullanman siyah noktaların artışına sebep olur. Kuru cilde alkol bazlı ürün kullanmak ise o cildin daha çok kurumasını sağlar.

36/ Mevsime göre nem
Kış aylarında havadan dolayı cildin kurumaya daha eğilimlidir. Dolayısıyla daha kremsi özellikte bir nemlendirici kullanmalısın. Daha sıcak havalarda ise hafif içerikli, ciltte kaybolup gidecek ve nefes almasını önlemeyecek bir ürün edinmelisin.

37/ Cilt temizliği
Cilt bakımı rutininde en önemli adım temizleme aşamasıdır. Ella Bache Uluslararası Eğitim Müdürü Amber Scott, “Cildin için doğru olan temizleyici kirleri temizler, yağ dengesini sağlar ve cildi nemlendirerek yumuşatır. Hatta bazı temizleyicilerin peeling etkisi bile vardır. Ben genellikle müşterilerime ürünleri iki dakika boyunca kullanmasını öneriyorum. Böylece ürünün içeriği tam olarak cilde nüfuz etmiş oluyor” diyor ve ekliyor: “Temizleyici kullanmadan evvel makyaj çıkarıcı herhangi bir ürün kullanmanın gereği yok çünkü temizleyiciler makyajı etkili bir şekilde çıkarıyor.”

38/ Şeker tatlı mı?
Tatlı şeyler tüketmeyi çok mu seviyorsun? Bu satırlarda okuduklarından sonra şekerli şeyler yemeden evvel iki kez düşüneceğinden emin olabilirsin. Tony Ferguson’dan Beslenme Uzmanı Kylie Bingham, “Şekerler kolajen dokularının arasına bağlanıp sertleşerek onların kırılmasına sebep olur” diyor. Daha açık söylemek gerekirse yediğin tatlılar kırışıklıklarının en temel sebeplerinden biri haline dönüşüyor. 20’li yaşlarda fazlasıyla affedici olan vücut, 30’lu yaşlarda cildine aynı merhameti göstermeyecektir. Ne yersen cildine yansıyacağını unutmadan bir an evvel şekerden vazgeç; meyve ve sebzeye ağırlık ver.

39/ Tek renk ol
Dermatolog Adrian Lim, “Miadı dolan bir cilde yeniden hayat vermekten bahsedeceksek glikolik, salisilik ve laktik asit gibi meyve asitlerinden söz etmemek olmaz” diyor. “Bu içerikler pigmentasyonu yok etmek için kullanılan peelinglerdir.” İstersen bu peelinglerin yüksek konsantrasyonunu bir klinikte uygulatabilir, istersen düşük konsantrasyonunu evde kendin uygulayabilirsin. Hassas ciltler için bu tür içerikler iritasyona sebep olabileceği için dikkatli kullanılmalı.

40/ Denemeden bilemezsin
Lim, “Eğer hassas cilt yapısına sahipsen fazla üzerine gitmesen iyi edersin” diyor. Her ay hücre döngüsü ve cildin yeniden yapılanması söz konusudur. Ve insanlar sürüngenler gibi deri değiştiremez. Bu sebeple bir eksfoliyant ya da sünger yardımıyla ölü derilerden kurtulması gerekir. Böylece cilt eski ışıltısına geri döner. Bu tür hassas ciltler öncelikle granülsüz yumuşak enzimatik bir peeling kullanarak cildinin verdiği reaksiyonu görmeli ve alacağı ürüne o şekilde karar vermeli.

Kaynak: Women’s Health

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...