40'lı, 50'li yaşlarda da 30'lardaki bedenine sahip olmayı kim istemez ki?
“Her yaşın ayrı güzelliği olduğu kadar, her yaşın da ayrı beslenme şekli vardır” diyen uzman diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar hep 30’lu yaşlarda kalmanın en doğal reçetesini hazırladı... Buna göre; Yaşına göre beslenmeyi bilen kadın, zamana meydan okuyabilen bir bedene sahip olur.
Kadın olmak; güzel olmak, hep genç kalmak, enerjiyi korumak, dikkatleri çekmek... 30’lu yaşlara gelen her kadının zihninde bu cümleler defalarca tekrarlanır; zamana karşı mücadele etmenin sırasıdır. Ne de olsa 12-25 yaş arasında beden ışıltılı ve pürüzsüzdür. 30’lu yaşlardan itibaren yaşlanma sinsice başlar. Cilt nem dengesini kaybetmeye başlar, saç dökülmesi artar, tırnaklarda incelme ve kırılma görülür... Bu sürece en iyi müdahale, doğru beslenmeyle olur. Her yaşın ayrı güzelliği olduğu kadar, her yaşın da ayrı beslenme şekli vardır! 30’larda beslenmenin püf noktalarını bilirseniz, o yaşta kalırsınız... İşte 30 püf noktası:
1- Su, doğanın hazırladığı en etkili gençlik iksiri. Hücrelerinizin uzun ömürlü ve genç kalması için su tüketimine özen gösterin. Kadınlar için 30’lu yaşlardaki ortalama su ihtiyacı 2 litredir.
2- 30’lu yaşlar cinselliğin keyifli geçebileceği özel dönemdir. Bu yaşlarda hormon kalitesini devam ettirmek gerekir. Bu yüzden hayatınızdan çinkoyu eksik etmeyin.
3- Bu yaşlarınızı ilerde unutmamak için B12 vitaminine dikkat edin. Yorgunluk, halsizlik ve unutkanlık 30’undaki kadında çalışma temposunun yüksekliğine yorulur, B12 eksikliği atlanır. Oysa 30’lu yaşlarda yavaş yavaş deforme olan mide B12’nin emilimini eskisi kadar iyi. B12’den yana zengin beslenseniz de vücudunuz bu vitaminden eskisi gibi faydalanamaz. Sonuç: Unutkanlık, halsizlik, yorgunluk, hatta depresyon. Müdahalesi basit: Kan değerlerinize baktırarak B12 takviyesi almak.
4- Kalsiyuma ihtiyacınız var. Düzgün bir duruş, güçlü bir iskelet yapısı için. Bu hazineye sahip çıkmazsanız ilerleyen yaşlarda kısalırsınız, ki bu da kemik erimesi demektir. 30’lu yaşlarda sütten, yoğurttan, peynirden alacağınız kalsiyumun değerini bilin.
5- Güçlü bağışıklılık için D vitamini şart. D vitamini deposunu dolu tutmanın tek yolu ise GÜNEŞ! 3 haftalık güneş tatili, doğanın en özel sağlık reçetesidir. Bu imkanınız yoksa, kan tahlili yaptırıp D vitamini takviyesi alabilirsiniz. Yağlı beslenin ama miktarına dikkat!
6- Cilt elastikiyetini korumak için C ve E vitamini almalısınız. C vitaminini, meyve ve sebzelerden her mevsim rahatlıkla karşılarsınız. E vitamini ise yağlı tohumlar ve bitkisel yağlarda bulunur. Evet, aynen öyle; bu yaşlarda yağlı beslenmeli ama yağın miktarına dikkat etmelisiniz.
7- Kilonuzu yönetmek için 2-2.5 saatlik aralarla beslenin. Sık kilo değişimi bu yaşlarda bedenin ve cildin hızlı yaşlanmasına neden olur. Yiyecekler üzerinde oluşturacağınız zaman yönetimi, size miktarı yönetme alışkanlığını da kazandıracaktır.
8- Dikkat! Karın çevresi, bu yaşlarda yağlanmaya başlar. Bu, insülin hormonunuzun fazla salgılandığı anlamına da gelebilir. Bu hormonu kontrol altına alamazsanız bel çevreniz daha da genişler, kilo vermek zorlaşabilir. Önce bir endokrin uzmanı, sonra da diyetisyenle görüşün.
9- Antioksidan desteği için daha çok sebzemeyve tüketin. Her mevsimin meyve ve sebzesinin rengi farklıdır, çünkü doğa ihtiyaçlarımıza göre seçer bu renkleri. Tek yapacağınız bütün mevsim renklerinden sebze-meyve almak ve gün içinde bu renkleri sırayla tüketmek.
10- Eklemlerinizdeki sıvıları korumak için Omega 3 alın. Çünkü Omega 3 sadece kalp sağlığı ve beynin yaşlanma sürecinin yavaşlaması değildir. Bir diğer faydası da eklem yerlerindeki sıvı miktarını korumaktır. 30’lu yaşlar da bunun için ideal. İlerleyen yaşlarda rahatça bacak bacak üstüne atmak, topuklularla rahat yürümek istiyorsanız Omega 3 şart.
Kadına kırmızı et olmazsa olmaz..
11- 30’lu yaşlarda aşk başkadır. Ama bu dönemde aşk hem kalp hem akılla yaşanır. Partnerinizle çıkacağınız ilk akşam yemeği için balık restoranını tercih edin. Balık sağlıklı, genç bir kalp ve beyin için vazgeçilmezdir.
12- Cilt soluk gözüktüğünde “Senin kansızlık problemin var” denir. Bu tepki göz ardı edilmemeli. Demek ki demir eksikliği söz konusu. Bu eksiği kapatmak için kadınların kırmızı ete ihtiyacı var. Özellikle adet dönemlerini yoğun geçiren kadınlar mutlaka kan demir düzeyini kontrol ettirmeli. Haftada 2 öğün kırmızı et, demir ihtiyacınızı karşılar.
13- Ruhunuzu doyuran gıdaları keşfedin. Belki bu gıdaları keşfettiniz ve ofisinizdeki ilk çekmeceye koydunuz ama tüketmemek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Artık enerjinizi bu inkara harcamaktan vazgeçin. Biliyoruz ki çekmecedeki aşkınızın ismi ÇİKOLATA ve bu kadar fırtınalı bir ilişki yaşamanıza gerek yok! Her günün belirli saatini ona ayırmanız hem sizi hem de onu mutlu edecek, ilişkiniz daha düzeyli olacak!
14- Gerçek mutluluk sporda ama bu mutluluğu keşfetmek için en az 15 gün beraber olmalısınız. Sonrasında, sporun yerini hiçbir şeyin tutamayacağını göreceksiniz. Sadece hayatınızda ne kadar ve ne şekilde yer alması gerektiğine karar verin ve en az 15 gün devamlılık sağlayın. Bu yaşlarda pilates, yürüyüş, yüzme, yoga, tenis, dansı tercih edebilirsiniz. Her gün saatlerce uğraşmayın ve sporu sadece kilo vermek için tercih etmeyin. Sporu kaliteli yaşam, sağlıklı kalp, sıkı vücut, güçlü ve enerjik metabolizma ve tabii ki mutluluk için tercih edin.
Bir kadeh içkiye bir bardak su..
15- Maden suyu doğanın cildinize armağanı. Günde mutlaka 2 şişe tüketin. Maden suyunu cilde de uygulayabilirsiniz. Doğal mineral kaynağı olduğu için cildi hem içten hem dıştan besler.
16- Tarçının kokusu ve lezzeti, kadın ruhunun vazgeçilmez tatlı isteğini kontrol altına alıyor. Yarım çay kaşığı tarçın yeterli.
17- Günlerinizi planlayın. Günlük tutun, yediklerinizi ve saatlerini not alın. Ardından, beslenme günlüğünüzü diyetisyenle değerlendirin.
18- Fazla kilolardan 30’lu yaşlarınızda kurtulun. Hele de 12 kilonun üstünde fazlalığınız varsa bu yaşlarda kurtulmalısınız.
19- Alkol tüketim sıklığını ve miktarını kontrol altına alın. Alkol, cildinizde, şişede durduğu ışıltılı durmaz! Su kaybına yol açtığı için cildi biraz daha yaşlandırır. Bu yüzden her kadehe bir bardak su için. 25 gram alkolün üzerine çıkmayın. 25 g alkol 200 ml şarap, 50 ml viski, votka, rakı, 500 ml bira anlamına gelir. Haftada 2-3 gün alkol tüketimini aşmamanız gerekir.
20- Sigara cildi, bedeni, organları, damarları, saçları, elleri ve dudakları yaşlandırır. Bunu önlemenin tek yolu SİGARAYI BIRAKMAK. Sonra da her gün C vitaminli besinler tüketmek.
Düşük kalorili diyet yaşlandırır, kırıştırır..
21- Güzel ve pürüzsüz bacaklar için varise dikkat! Kadın olmak ve varisli olmak, erkek olmak ve göbekli olmak kadar doğal karşılanıyor artık. Oysa iki durum da müdahale gerektirir. Bu yaşlarda varisin başlıca nedeni kilodur. Hareketsiz yaşam tarzı veya topukluların üzerinde geçen hareketli bir yaşam tarzı da varise yol açabilir. Ya da annenizden size kalan ve saklanmaması gereken bir miras olabilir. Öncelikle kilodan kurtulun, sonra doktor müdahalesi isteyin. Varis artık çok kolay tedavi edilen bir sağlık problemi. Yeter ki doğru zaman seçilsin.
22- Ve selülit! Bacak güzelliğine gölge düşüren bir sağlık problemi daha! Bacaklarınıza düzenli masaj yapın. Bol posalı beslenin. Şekerden vazgeçmeyi deneyin. Tuzu azaltırken suyu artırın. Ya da kilonuzu ideal aralıkta tutmaya gayret gösterin.
23- Sakın düşük kalorili diyet uygulamayın. Çünkü bu sizi yaşlandırır! Yağsız diyetler cildin çok çabuk yaşlanmasına neden olur. En iyisi, zayıflama diyetlerini diyetisyen kontrolünde yapmak.
24- Sağlık için küçük sinyallerle doludur 30’lar. Sağlık sorunları ile ilgili olarak aile ağacınızı iyi öğrenin ve uzman doktor eşliğinde riskleri belirleyin. Bu yaşlarda alınacak önlemler bu hastalıkları hayatınıza sokmamak adına önemlidir.
25- 30’lu yaşlar doğurganlık demek. Dünyaya bir canlı getirme hissini hem bedeninizde hem ruhunuzda hissedersiniz. Bu eşsiz sürece hazırlık için gerekli sağlık muayenelerinden geçmiş olmalısınız. Hayatınızda her döneminde mutlaka kadın sağlığında uzman bir doktorunuz bulunsun.
Sihirli meyveler sağlığın hizmetinde..
26- Bu yaşların uykusu, güzellik uykusu gibidir. Uyku düzeninize dikkat edin, güne dinlenmiş bir yüzle başlamak için 7-8 saat uyumaya özen gösterin. Yatış-kalkışın aynı saatte olması vücudunuzu daha da keyiflendirir.
27- Kadınların sihirli meyveleri; çilek, kiraz, kırmızı üzüm, nar, yaban mersini, kuşburnu, mürdüm eriğidir. Bu meyvelerin, damar ve hücre kaliteniz üzerindeki etkisi ile yıllara meydan okuyabilirsiniz.
28- 30’unda uyanmak zordur, yataktan kalkmak zordur, gülümsemek zordur, işe gitmek ve günü yaşamak zordur. Bu zorlukların altında folik asit, demir, B12, D vitamini, çinko eksikliği olabilir. Vitamin ve mineral değerlerinizi önemseyin, takip edin.
29- Düzenli çalışan sindirim sistemi keyifli hayat, hızlı çalışan bir metabolizma da kaliteli vitaminmineral depoları demektir. Sindirim sisteminize iyi bakın, bunun için posayı ihmal etmeyin. Posa için de sebze ve meyveyi bolca tüketin.
30- 30’lu yaşların çay keyfi bambaşka olur. İşte ruhunuza ve bedeninize hitap edenleri; yeşil çay, kuşburnu, rezene, ıhlamur, mate, rooibos çayı, ekinezya, beyaz çay. Günde 5 fincana kadar çeşitlendirerek bunları tüketin. Sindirim sisteminden dolaşım sistemine, iştah kontrolünden cilt kalitesine kadar fayda sağlayan bu çaylar doğanın kadına armağanı.
(05.02.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar..