8 Ağustos 1983 doğumlu Bade İşçil'in hayatını ikiye ayırabiliriz; kameraların onu fark ettiği anın öncesi ve sonrası diye. İlginçtir, Bade İşçil'in şansı, ölümüyle tüm Türkiye'yi yasa boğan Barış Manço'nun cenazesinde döndü. Kameralar hıçkırıklara boğulan çıtı pıtı, sarışın bir genç kızı seçti. Çıtı pıtı kız Bade İşçil'di.
Sarışın kız önce kameraların ardından da Mahsun Kırmızıgül'ün dikkatini çekti. Devamında da kaçınılmaz olarak magazinin. Ama oraya gelmeden önce Bade İşçil'in çocukluğuna göz atmakta fayda var. Üç kuşak İstanbullu bir ailenin kızı Bade. Sarışın güzelliğini, üç kuşak öncesinde Bulgaristan ve Romanya'dan göçen köklerine borçlu.
Yani Avrupai havası genetik. Zaten o da kendisini annesinin kopyası olarak tanımlıyor. Sarışın ve güzel olunca, haliyle prenses gibi bir çocukluk geçirmiş. Hep Nişantaşı'nda yaşamışlar, evine ve köklerine o kadar bağlı ki, hâlâ çocukluğunun geçtiği evde annesi ve ağabeyiyle yaşıyor.
'Aaaa nasıl oluyor da hâlâ annenizle yaşıyorsunuz? ' sorusunun sorulmadığı tek bir röportajı yok. Bu soruya çok usturuplu ve her defasında sorulmasından fenalık geçirmemiş bir edayla cevap verebiliyor ve diyor ki: 'Bir dönem yalnız yaşamak istedim. Ama 'Ancak evlenince evden ayrılabilirsin,' diyorlar. Zaten annemsiz kalamıyorum. Bir yere gitsem 'Hemen eve dönmem lazım,' diye düşünüyorum. ' Anne kuzusu Bade, bildiğimiz 90 kuşağı gençliğinden; Bon Jovi hayranı, siyasete uzak, hayvansever.
Bade'nin hayvan sevgisi gerçekten takdir edilecek nitelikte. Küçüklüğünde birçok evcil hayvanı olan, veteriner olma hayali kuran Bade, köpeği ölünce uzun süre depresyona girdi, hatta ilaç kullanmaya başladı. Beyaz Show'da, Beyaz'ın konuyu açmasıyla gözyaşlarına boğulduğunu hâlâ birçok kişi hatırlıyor.
KIZLAR ONU ŞİKAYET ETTİ
Bade güzelliğinin farkında. Çocukkken de farkındaydı... Öyle ki ortaokulda bu nedenle başı sık sık belaya giriyordu. Liseden bir anısını şöyle anlatıyor: 'Muavin hanım annemi çağırdı bir gün. Demiş ki, herkesin bir erkek arkadaşı var, Bade'nin yok. Şikayet geliyor, erkekler bakıyor diye. Meğer kızlar şikayet etmiş. Kızlar bir yana, muavinin yaptığı iş, iş mi? O yaşta 'Kızınızın bir erkek arkadaşı olsa,' önerisiyle gelinir mi! Ben de bu tip olaylardan sonra iyice asosyal oldum, öğle tatilinde kantinde kimse bana bakmasın diye kantine giriyorum, hamburgerimi, içeceğimi alıp yalnız olabileceğim yerlere kaçıyorum. Bahçede servislerin olduğu yerde tek başıma yiyorum mesela. Meğer burası sigara içenlerin yeriymiş.
Az kalsın disiplinlik oluyordum. ' Bade'nin hayatındaki önemli yıllardan biri 1999. O yıl Bade'nin anne babası boşandığı için Yalova'daki yazlığa gitmediler. Depremde evleri yıkıldığında onlar büyük bir felaketi atlattılar ama dedesi, kuzeni ve halası o kadar şanslı değildi. Hepsi depremde hayatını kaybetti. Lise yılları Bade'nin kameralarla tanıştığı döneme denk geliyor.
Barış Manço'nun cenazesinde gözyaşlarına boğulduğunda Mahsun Kırmızgül'ün onu fark etmesiyle neredeyse beş yıllık bir ilişki de başlamış oldu. 'Mahsun'un genç sevgilisi' diye boy boy fotoğrafları yayımlanmaya başlandı. Kırmızıgül'le ilişkisi başladığında, Bade henüz lise ikinci sınıf öğrencisi, Kırmızıgül ise 30 yaşındaydı. Bu nedenle Bade'nin mezuniyet fotoğrafları neredeyse tüm gazetelerin arşivinde yer alır. Kırmızıgül'le birlikte olduğu dönemde basınla asla konuşmayan, sessiz, sakin, uzun güzel sarı saçları olan bir kızdı. Kırmızıgül'le ilişkisinden pişmanlık duymayan ve o günleri saygıyla anan Bade İşçil.
MAHSUN, AİLEMDEN BİRİ GİBİ
Bir röportajında ilişkisini şöyle özetliyor: 'Mahsun vaktinde beni kahredecek bir vaziyete getirmiş ve ben ondan o şekilde ayrılmış değilim, ortada hiçbir şey yok yani. Şu an ailemden biri gibi görürüm onu. Kaç sene geçmiş aradan ama hâlâ istiyorlar ki ortada travmatik bir durum olsun, bana filmini sorsunlar, ben kötüleyeyim, ortalık karışsın. Yok kardeşim yok! Bende Mahsun konusunda malzeme yok. O yüzden sormaya da gerek yok. Kafalarına göre yazıyorlar. Ayıp değil mi onlara? Ben onunla çok düzgün, çok güzel bir şey yaşadım. Şu anda da Mahsun, başıma bir şey gelse ilk koşacak insanlardandır, o kadar içimden birisi. Kan bağı olmadan kan bağı var, öyle söyleyeyim. Şu anda yaptığım işi, geçmişte bu işe girmemi Mahsun'la ilişkilendiriyorlar bir de...
Üzülmemek elde değil. ' Mahsun Kırmızıgül'le ilişkisi boyunca televizyondan birçok teklif alan Bade, bu tekliflerin hepsine 'Hayır, ' dedi. Biri hariç! Yalova'dan yazlık arkadaşı olan yapımcı Ferruh Taşdemir'in teklifini reddetmemesini şöyle anlatıyor; 'Teklif Ferruh'tan geldiği için 'Evet,' dedim. Ferruh'a, 'Yaşadığım ilişkiden dolayı bana bu teklifi yapıyorsan kabul etmem,' dedim. Ben çocukluğumdan beri teklifler alıyorum. Gelen tekliflerin benim fiziksel özelliklerimle ilgili olduğunu düşünüyorum. ' Ekrana profesyonel olarak çıkışı Star'da yayınlananEvlere Şenlik isimli programla oldu. Sonrası çorap söküğü gibi geldi, 'fiziksel' özellikleri nedeniyle tekliflerin ardı arkası kesilmedi. İlk dizisi Gülpare'ydi. Bu sırada Bade, moda tasarımı okumaya başladı.
SARI SAÇLARINI KESTİRDİ
Bade'nin kariyerindeki dönüm noktası Ezel'deki rolü oldu. Bu rol için uzun saçlarını kestirdiğini düşünenler oldu ama Bade kemoterapi gören teyzesi nedeniyle uzun güzel saçlarına kıymıştı. O kararı şöyle anlatıyor; 'Saç kestirmem teyzemin kemoterapi gördüğü döneme denk geliyor. Saçları dökülmüştü. Ben de yarın öbür gün benim de başıma gelirse ne yaparım dedim, öyle bir duygu ile kestirdim. Empati kurdum aslında. Hayatı anlamaya çalışırken böyle ekstrem hareketler yapabiliyorum. ' Ezel'de Kenan İmirzaloğlu'yla kamera karşısına geçen Bade, 'Güzel olduğu için o rolü aldı, ' eleştirilerine maruz kalsa da, bugüne kadar rol aldığı iki dizide, Türkiye'nin iki jönüyle oynayarak, tüm kadınların kıskanılanlar listesine girdi bile.
Kuzey Güney'de Banu karakterini canlandıran Bade İşçil, bu rolle sadece sarışın ve güzel olmadığını da piyasaya ispat etti. İpek Bilgin ve Ümit Çırak'tan aldığı oyunculuk dersleri Kuzey Güney'de etkisini göstermeye başladı. Üstelik televizyonda yakaladığı bu başarıyı sinemada devam ettirmek isteyen İşçil, yakında bir sinema filminde rol almaya hazırlanıyor. Bade İşçil'in özel hayatına baktığımızda, bolca dedikodu, bilmediğimiz ya da yaşamadığı ilişkiler görüyoruz. Son olarak basketbolcu Semih Erden'le başlayamadan biten bir ilişkiyle anıldı. Sanırım güzel sarı saçlı kız, beyaz atlı prensini bekliyor...
KOKOŞ DEĞİLİM
Yürümeyi, Bon Jovi'yi, hayvanları, kendini, poz vermeyi seviyor.
Kış mevsiminden hoşlanmıy or, yazları enerjisi yüksek oluyor.
Spor giyinmeyi seviyor. Canlandırdığı Banu karakteri gibi 'kokoş' olmadığını söylüyor.
Adrenalinden hoşlanıy or, ekstrem sporlara özel ilgisi var.
Evlenince, 'bey'i istemezse bu işleri bırakacağını söylüyor.”
Kaynak: Pazar Sabah
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar..