29 Kasım 2012 Perşembe

Kırmızı Giyinin Randevuyu Kapın!

İlk Üç Saniyede Not Veriliyor; Kırmızıyı Giy Randevuyu Kap!

Kırmızıyı Giy Randevuyu Kap

Moda psikolojisi alanındaki araştırmalarıyla bilinen Prof. Dr. Karen Pine ve eşi Ben Fletcher, dış görünümün önemini vurgulayarak “Gördüğümüz insanı 3 saniyede değerlendiriyoruz. Etek giymiş kadın pantolon giyene kıyasla daha etkileyici. İlk randevuda kırmızı giyen kadınlara randevu teklifi geliyor” dedi.

Dünyada moda psikolojisi alanında otorite kabul edilen Prof. Dr. Karen Pine ve eşi Prof. Dr. Ben Fletcher, uzun yıllar süren çeşitli araştırmalarla giyim kuşamın, insanlar üzerindeki etkilerini inceledi. Belli periyotlarla İstanbul’a gelerek Bilgi Üniversitesi’nde de ders vermeye başlayan çift, dış görüntünün sanılandan çok daha etkili olduğunu anlatıyor.

Özel Dikim Takım

Prof. Dr. Karen Pine, araştırmalarından dış görünüşün ve ilk izlenimin çok önemli olduğu sonucuna vardıklarını belirterek şöyle konuştu: “Hertfordshire Üniversitesi ve Mathieson&Brooke Tailors ile birlikte yaptığımız araştırmada 300 kadın ve erkek vardı. Bazı fotoğraflarda adam kişiye özel dikilmiş bir takım elbise giymişti. Bazılarında mağazadan alınmış hazır takım vardı. Bazı kadınlar etekli, bazıları ise pantolonluydu. Bu kişileri değerlendirmek için sadece 3 saniye bakıldı. Ve kişiye özel takım elbise giymiş adamların daha iyi olduğu yönünde bir kanı çıktı ortaya. Hazır takım giyenleri ise ‘daha fazla kazanan ve rahat insanlar’ olduğu fikrine vardılar.”

Eteğin Puanı Daha Yüksek

Prof. Dr. Ben Fletcher ise fotoğraflardaki modellerin gözlerinin kapalı olduğunu, özellikle sadece ne giydiklerine odaklanılmasını sağladıklarını söyledi. Fletcher, “Yüz ifadeleri veya yüz güzelliğinden etkilenmeden sadece ne giydiklerine odaklandılar. Etekli takım giyen kadınlar, diğerlerinden daha yüksek oy aldı” dedi. “Kıyafetler bizim ne olduğumuz, sosyal statümüz hakkında çok önemli işaretlerdir” diyen Prof. Dr. Karen Pine şu sonuçları aktardı: “Öğretmenlerin çocukların kıyafetlerinden onların akademik yeteneklerini tahmin ettiği bir araştırma var. Bu araştırma kadınlar iş hayatında başarılı olmak istiyorlarsa erkek gibi giyinmeli sonucuna varıyor. Forsythe’nın araştırmasına göre erkek gibi giyinmek başarıya götürür. Farklı bir method kullanılmasına rağmen araştırmamız tam tersi bir sonuç çıkarıyor. Etek takım giymiş kadının daha çok pozitif oy alması, daha dişi giyinseler de ciddiye alındıkları anlamına geliyor.”

Kırmızının Gücü Yüksek


Karen Pine, sadece ne giyildiği değil giyilen renklerin de insanlar üzerinde büyük etkisi olduğuna dikkat çekiyor. Pine, bir araştırmada kırmızı giyinen kadınların ilk randevudan sonra ikinci randevu teklifini daha yüksek oranda aldıklarını hatırlatarak, “Erkeklere ilk randevunun ardından tekrar görüşmek isteyip istemediklerini sorduk. Kırmızı giymiş kadınlarla tekrar
görüşme isteği diğer renk giymiş kadınların çok üstündeydi” dedi.

İnsanları ‘alışveriş zombisi’ne dönüştürmek için yapılan 8 hile

Prof. Dr. Karen Pine ve eşi Prof. Dr. Ben Fletcher, alışveriş merkezlerinin (AVM) insanları ‘alışveriş zombisi’ne dönüştürmek için uyguladığı
8 hileyi şöyle açıkladı:

Korkmayın diye etrafta hiç saat bulunmaz.

AVM’lerin ruh düşürücü bir dış görünüşe sahip. Bilinmeyen ve boşluk kontrastı yükseltiyor ve bu da sizi etkiliyor.
Kasıtlı olarak yönünüzü şaşırtan düzenlemeler yapılmıştır. Böylece kolayca kaybolup başka yerlere çıkarsınız.
Yansıtıcı ve yankılanan yerler, halılı iç alanı daha cazibeli yapıyor
AVM’lerdeki nahoş ışıklandırma mağazalardaki ayartıcı ve şatafatlı ışıklandırmayla zıtlık oluşturur.
Mağazalardaki aynalar alışveriş yaparken yavaşlamanızı sağlıyor. Böylece bir şeyler almanız için baskı oluşuyor.
Adımlarınızı yavaşlatmak kalp ritminizi ve göz kırpma sayınızı yavaşlatıyor. Böylece daha çok cezp edilmeniz ve aldatılabilmeniz sağlanıyor.
Etraf dikkatlice temizlenmiştir böylece dikkatinizi dağıtabilecek hiçbir şey olmaz.

Erkek para konuşurken de, borcunu ailesine söylerken de daha rahat!

Prof. Dr. Karen Pine ve eşi Prof. Dr. Ben Fletcher, Sheconomics (İngilizce kadın ve ekonomi kelimelerinden türetilmiş bir kelime) kitabında 10’da 9’u finansal konuları göz ardı eden kadınlara finansal geleceklerini nasıl planlayacaklarını da anlatıyor. Karen Pine kadın ve para ilişkisine dair şu saptamaları yapıyor:

Çenesi düşük olmasına rağmen konu paraya gelince kadınlar konuşmaya isteksiz oluyor.
Kadınların yüzde 30’u para hakkında konuşurken rahat olmadıklarını söylüyor. Erkeklerde bu oran yüzde 24.
Kadınların yüzde 33’ü para hakkında konuşurken strese girdiğini söylüyor. Erkeklerde bu oranı yüzde 24.
Erkeklerin yüzde 45’i borcunu ailesine rahatça açıklayabiliyor. Bu oran kadınlarda yüzde 38.
Erkeklerin yüzde 57’si ortaklarına ya da para uzmanına ne kadar kazandığını açıklarken rahat. Bu oran kadınlarda yüzde 52.
Kadınların yüzde 33’ü partnerlerinin kendilerinden daha çok kazanmasını tercih ediyor. Bu konuda hâlâ gelenekseller.
Erkeklerin yüzde 2’si olası partnerlerinin ne kadar kazandıkları konusunda hiçbir zaman düşünmediklerini söylüyor. Bu oran kadınlarda yüzde 18.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...